Перевод: со всех языков на арабский

с арабского на все языки

birini bağlamak

См. также в других словарях:

  • bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzını dilini bağlamak — birini konuşamaz duruma getirmek O şıllık basmış büyüyü, adamcağızın ağzını dilini bağlamıştı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başını bir yere bağlamak — birini bir işe yerleştirmek, işsizlikten, başıboşluktan kurtarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başını bağlamak — 1) başına örtü vb. bağlamak 2) birini nişanlamak veya evlendirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuyruğuna teneke bağlamak — 1) (birinin) biriyle aşırı derecede alay etmek 2) (birinin) birini, herkesin alay edeceği biçimde kovmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • demire vurmak — (birini) birini demir zincirle bağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bent etmek — (birini) kendine bağlamak Kalabalık göz açıp kapayıncaya kadar beni kapmış, direncimi kırıp ruhumu ufalayarak kendine bent etmişti. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büyülemek — i 1) Büyü ile etki altına almak 2) mec. Çekiciliği ile etkisi altına almak, birini kendine bağlamak, teshir etmek Bu genç kadında kendisini büyüleyen şeyin ne olduğunu bulmaya uğraşıyor. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koşmak — 1. nsz, ar 1) Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek Biriyle kavga ederken kızışacak olursa hızlı koşmak için pabuçlarını eline alan sokak çocukları gibi... R. N. Güntekin 2) Bir yere ivedilikle gitmek Pencerede dolaşan gölgelerden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • paketlemek — i 1) Bir veya birkaç şeyi kâğıda sararak, kutuya koyarak bağlamak Öteberi paketlemiştim, annem paketime şüpheyle baktı. O. Kemal 2) Yakalamak, ele geçirmek, derdest etmek 3) argo Birini baştan savmak, atlatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»